Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Lig’de 2018-2019 sezonuna Lefter Küçükandonyadis ismini verdi. Yani benim bizim futboldaki bir numaramın ismi. Sadece benim mi? Fenerbahçe’nin efsane ismi, bir dönem başkanlık da yapmış olan Büyük Fikret, yani Fikret Arıcan, ne büyük şans ki, benim yanımda Lefter’e aynen şöyle demişti: “Bana en büyük oyuncu derlerdi. Ama sen beni geçtin.” Evet, bu sütunlar Lefter’i anlatmam için yeterli olamaz. Bir defa gol kralı olmuştu. En büyük uğurum dediği beni de her maçtan önce yanaklarımdan öperek sahaya çıktı o sezon... Futbolun en tepesinden en dibine kadar herkesten centilmenlik adına ayrıca bir saygı beklerim bu sezon... Pardon unutuyordum; “Ver Lefter’e yazsın deftere...” Bu sloganı da böylece düzeltme şansım oldu bir kere daha... Ordinaryüs Profesör lakabını takan da Manol Taylan’dır...
Mesut Özil mi, yoksa Wilshere mı?
Arsenal, yani İngiliz liginden tarihte düşmemiş olan tek kulüp,
önümüzdeki sezon 10 numaralı formayı 30 yaşındaki Mesut Özil’in
giyeceğini açıkladı. Ben de düşündüm durdum yani... Bu Arsenal, hem
de önemli bir şirket iken, neden acaba sadece 26 yaşındaki
altyapıdan yetişme oyuncusu Wilshere’a herhangi bir forma vermedi
ve bedava salıverdi. Son dakika; Bu 26’lık delikanlı West Ham’a
gitmiş. Bizim ASpor böyle dedi. Evden talimat böyle imiş...
Duyamadım, pardon!
Neymarlar ne zaman ceza yiyecek?
Saniye saniye tutmuşlar Neymar’ın Meksika maçında yere yatıp
uzanışlarının süresini... Açıklanan rakam 14 dakika... Neredeyse
maçın altı da birini yemiş... Ve hakemden bir ikaz bile almamış...
Bizde de aynı numarayı çekenler tonla... Gökhan Gönül, Mehmet Topal
başta olmak üzere... Acaba ne zaman hakemin biri maç öncesi
kaptanları soyunma odasına çağırıp “Bakınız, yatıp da imdat
ölüyorum diyenler, fısfıstan sonra depar atarsa, sarıyı çekerim...”
diye uyarıda bulunacak. Hani bizde bir ay sonra lig başlayacak ya,
kulaklara küpe olsun diye...
Hakemleri tehdit eden yazar!
İsmini de, gazetesini de vereyim. Fotomaç’taki Hakkı Yalçın...
Geçtiğimiz cuma günkü makalesinin son paragrafının “Özel Not”
bölümünde aynen şöyle yazdı: “Eğer geçen sezonun kahpe filmini
yeniden vizyona sokmayı düşünen varsa, asla aynı seyircileri
bulamayacaklarını o eyyamcı hakemlere anons etmekten gurur
duyarız...” Alenen, açıkça Fenerbahçe taraftarı üzerinden hakemlere
tehdit... Nerede savcılar acaba? Merak ettiyseniz bulun o yazıyı ve
okuyun!
Mustafa Cengiz ihtilali!
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in geçtiğimiz cuma günkü basın
toplantısına şöyle bir bakayım dedim. Dakikalar ilerledikçe
bakmaktan öte büyülenerek sonuna kadar izledim... Bence Başkan
Cengiz’in bu basın toplantısının tamamı başta GS TV olmak üzere
bütün ekranlardan defalarca yayımlanmalıdır. Başkanla, ilk
seçildiği günden iki-üç gün önce bizim Cemal İnce aracılığıyla
bir-iki dakika konuşmuş ve sadece iyi şanslar dilemiştim. Bilsem
dakikalarca esir ederdim be...
Komik Sözcü ve oturanlar!
Efendim; şu seçim öncesi iktidarı yerle bir edeceğini sanan, sonra
iki seksen uzanan ana muhalefetin yancısı Sözcü gazetesinden
perşembe günü seçmeler yaptım... Necati Doğru: CHP bir çiftlik.
Tüzük böyle yazılmış. Sakın çiftlik değişmesin, sahibi değişsin...
Emin Çölaşan: Atı alan Üsküdar’ı geçti, o gitsin bu gelsin
kavgası... Rahmi Turan: CHP’de Hacivat-Karagöz oyunu oynanıyor.
Devamla; Meclis’teki başkanlık yemini sırasında seçimde iki seksen
yere serilenler ayağa kalkmadılar. Daha bunlar iyi günleriniz...
Zaten siz zamklısınız, kalkamazsınız ki!