Kriz yaşayan F.Bahçe, uzun bir Avrupa araştırması yapsa, hem de resmî bir müsabaka için bu Spartak Trnava kadar sınıfı bile belli olamayacak bir rakip bulamazdı. Cocu'nun dönüşümlü bir üçlü savunma modeli bile, iki pas yapmayı beceremeyen, ayağındaki topu bile yanındaki bomboş arkadaşına vermekten aciz bir takım bulduysa bu bir toparlanış maçı olabilir miydi acaba? Herkes soracak, "Peki bunlar Anderlecht'i nasıl yendi?" diye de, galiba Anderlecht'i yenmeyeni dövüyorlar!
F.Bahçe'nin savunması oturmuş bir savunmadır, ama hem Reyes, hem Jailson'un görev paylaşması ne yazık ki Elif'i sıradan bir oyuncu durumuna sokmuştur. Benim asıl merakım, Cocu'nun maçtan sonra Frey ile ilgili yapacağı yorumlardır. Ayew, Slimani ve Frey aynı on birde buluşmuşlarsa hangi saha olursa olsun rakibin bir orta alandan ağırlık gösterme ihtimali çok yüksektir. Ama bu takım Spartak Trnava gibi bizim üçüncü ligde bile düşmeye aday kalitesizlikteki bir takımsa…
Slimani, görünen o ki, ilk goldeki kaleci ikramından sonra beş kişinin arasından kornerden gelen topa attığı kafayla F.Bahçe'nin gruptan çıkma sigortasını bana göre yapmıştır.
Bir genelleme yapmak isterim; Demirperde düştükten sonra o perdenin arkasından çıkan hiçbir takım futbolun yanından bile geçememektedir. Bu aslında sosyal yapıdaki çöküşün de bir ispatıdır.
F.Bahçe bitmiş Anderlecht'i önündeki iki maçta da ne kadar hatalı kurgusu, ne kadar yetersiz hocası olursa olsun bence yenerek bu gruptan çıkar. Taraftarın devre arasında soyunma odasına gidilirken patlattığı ıslık bombası acaba önümüzdeki maçlar için bir uyarı anlamı taşıyor mu? Cocu, Reyes-İsmail değişikliğini neden yaptı keşke sorup öğrenebilsem…
Bir büyük firma kriz yaşarken dişine göre gariban bir takım bularak en azından Avrupa arenasında gruptan çıkabilme şansını bir hayli yükseltirken, önündeki önemli lig maçı için de seyircisine "Buyurun maça gelin" demiştir ve de moral kazanmıştır…
MAÇIN ADAMI: Slimani
...