Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim geçtiğimiz hafta bir Tweet atarak gündemi oluşturmuştu. Satırlar içinde özellikle ve özellikle palavra atmayı alışkanlık edinmiş spor basını ve yorumlarıyla hesap içinde olanlar vardı. Tamam da, keşke Terim Hoca’m aynı zamanda şu santrfor meselesine de bir satır ayırsaydı. Ara kamp bitti. Ne zaman gelecek o isim? Eldekilerle uyum sağlaması kolay mı olacak? Santrforu bırakın, gelen stoper ki, orası tam uyum ister, yanındaki ile ne zaman aynı masada yemek yiyecek? Maçlar başladı Hoca’m! Anlaşılan o ki Ünal Aysal ile başlayan Galatasaray transfer fiyaskoları devam edecek...
Orman mı sportif direktör?
Beşiktaş Başkanı, hem de dostum olan Fikret Orman son günlerde
sıkça transfer işlerinde yer alıyor. Başta İtalya olmak üzere,
İngiltere’den falan fotoğraflar veriyor. Eeee ne oldu modern
Beşiktaş yönetimi? Yok mu cebine görev emrini alıp bu işlerle yurt
içi veya yurt dışında ilgilenecek birileri? Sonra mı? Rapor
başkanın önüne gelir, o da yönetimi toplar veya diktatör anlayışlı
ise kendisi, karar öyle verilir. Yoksa sütten ağzı yanan yoğurdu
üfleyerek mi yiyor?
Yardımcılar ve VAR; işiniz zor!
Beşiktaş, Burak Yılmaz’ı yuvaya döndürdü. Tamam... Babadan iyi bir
Beşiktaşlıdır Burak... Ancak ne var ki bunca yıldır ofsayta
yakalanma problemine çözüm bulamadı. Tabii ki hocaları da... Şimdi
daha fazla hücum oynayan bir takımda bakalım rekoru kaç sayıyla
kıracak? Desenize VAR üstatlarına ve yardımcı hakemlere şimdi daha
fazla yük binecek...
Can simitleri ekrandaydı!
Geçen haftaki köşemin en sonuna iki satır eklemiştim şu kulüpleri
kurtarma operasyonu ile ilgili. “Biraz esnesin sonra yazarım”
demiştim. Esnedi de... Borç listesinin tepesini, hem de toplam
yüzde 82 ile “Üç Büyükler” işgal ediyordu. Eeee bu çıkışın
arkasındaki gerçek nedir? Onları kurtarmak... Siz bu işlere fazla
kafa yormayınız. Çıkarın şu Kulüpler Yasası’nı olsun bitsin...
Zaten divan kurulu toplantılarında, kongrelerde bu skandallar
sorgulanmazsa ne yapsanız boşunadır. Bunu bilesiniz!
Palavracılar patladı?
Baktım ekranda altyazı şöyle: Fabregas, 3,5 yıllığına Monaco’da...
Hani Fenerbahçe’nin gündeminde idi? Ve devamla aynı anda yine bizim
balon olmakta yarışan spor medyasında büyük kulüplerle ismi geçen
bir çok futbolcu başka başka kulüplerle sözleşme imzalamışlar. Ne
mi olmuş? Hiiiç! Ben Engin Verel’in Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye
geçişini 1 Temmuz gece yarısı saat 01.20 sıralarında yazdırmıştım
Tercüman’a... Haberi veren imzanın atıldığı evden gelmişti saat
00.15 sıralarında... Engin de kaçırıldığı Milano’dan
getirilmişti. Yine de sabaha kadar da uyumamıştım... Öyle ya
müdürüm şimdi rahmetli olan Necmi Tanyolaç idi. Ben de onun
izinden gittim Allah’a şükürler olsun!
Bu transfer (!) Fener’e yeter!
Dirar, Aatıf ve kaleci Volkan kadroya döndürüldü. Eh, Şener-İsla,
Skrtel-Neustädter, Hasan Ali-İsmail, Reyes yetmez mi? Hepsi
millî değil mi? Hatta Dünya Kupası’nda bile oynamadı mı bazıları?
Topal zaten joker... Ekici, Benzia, Elif, Dirar, Soldado, Slimani,
Ayew, Frey, Valbuena millî değiller mi? Avrupa’nın ünlü liglerinden
gelmediler mi? Pardon unutmadan, Aatıf bizim ligde, hem de
Sivasspor’da iken gol kralı olmadı mı? Bir tek Jailson’la ilgili
geniş bilgi yok. Eh, bu takıma bitmiş Hollanda ekolünü sokarsanız
tabii ki iflas edersiniz. Bu kadro, zaman zaman eleştirmeme rağmen,
Aykut Hoca’yla şimdi en az on puan daha fazlasına sahipti.