Rusya’nın Amerikan seçimlerini manipüle ettiği iddiası ABD’de
çok ciddiye alınıyor ve Trump’ın başını daha da ağrıtacak gibi
görünüyor. Benzer şekilde, Putin’in siber ordusunun Avrupa’daki
seçimleri de olumsuz bir şekilde etkileyeceği korkusu söz
konusuydu. Eylülde seçimlere gidecek olan Almanya’da bu endişe
hâlen devam ediyor.
ABD gibi dünyanın ekonomik, askerî ve teknolojik açıdan en güçlü
ülkesindeki demokratik süreçlere başka bir ülke tarafından müdahale
edildiğinin ciddi şekilde tartışılması, güç skalasında daha
gerilerde yer alan ülkelerin ne tür manipülasyonlara maruz kalmış
olabilecekleri konusunda önemli ipuçları veriyor.
Teknolojinin her geçen gün daha da gelişmesi bu tür
manipülasyonları kolaylaştırıyor. Özellikle iletişim teknolojisinde
yaşanan gelişmeler, yazılı, görsel ve sosyal medyayı
müdahalecilerin hizmetine sunuyor. Çarpıtma ve yalan haberlerle
sanal gerçeklikler üretiliyor ve seçilen hedeflere bu araçlarla
saldırılıyor.
Artık siber ordular en az düzenli ordular kadar önemli hâle geldi.
Bu orduları en iyi kullananlar da doğal olarak teknolojik açıdan en
güçlü olan küresel aktörler. Türkiye gibi ülkeler ise, küresel güç
olma hedefleri yüzünden en fazla saldırıya maruz kalan hedefler
arasında yer alıyor. Bu saldırılara da, tıpkı düzenli hava, kara ve
deniz ordularından gelecek saldırılara karşı olduğu gibi hazırlıklı
olunması gerekiyor.