Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in iki gün önce
gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinden kimse pek umutlu değildi.
Türkiye ile Almanya arasında yaşanan İncirlik Krizi ve diğer
sorunlara bu ziyaretin çözüm olacağı beklenmiyordu.
Çünkü Alman Bakan özgür olarak gelmedi Ankara’ya.
Ülkesindeki marjinal grupların ve yanlış politikaların esiri olarak
geldi.
Özgür olmadığı için de Türkiye ile yaşanan sorunların çözümü
konusunda atması gereken adımların hiçbirini atamadı.
Kendi ülkesindeki aşırı Türkiye karşıtlarını ikna edemediği için,
belki Türkiye’yi taviz vermesi konusunda ikna edebileceği
beklentisiyle son bir girişimde bulunmak istedi. Ancak iki ülke
ilişkilerinin düzelmesi için adım atması gereken taraf Almanya
olduğu için Ankara’dan beklediği tavizi alamadan dönmek zorunda
kaldı.
Peki kimlerin esiri olarak Türkiye’ye geldi Gabriel?
Her şeyden önce Sol Parti (Die Linke)’nin...
Hani şu, federal ve eyaletler düzeyinde PKK mensubu ve sempatizanı
milletvekilleri olan parti var ya!
Her ikisi de ileri derecede Erdoğan düşmanı ve PKK sempatizanı olan
Katja Kipping’in eş başkan, Sahra Wagenknecht’in ise Federal Meclis
grup başkanı olduğu parti. Avrupa Parlamentosunda düzenlenen PKK
konferanslarına öncülük eden parti.
16 Nisan Referandumunda sanki Türkiye’deki bir muhalefet
partisiymiş gibi “hayır” kampanyası için çalışan Sol Parti.
Parti liderleri ve milletvekillerinin Türkiye’nin seçilmiş
Cumhurbaşkanına hakaret etme konusunda yarıştığı Sol Parti...
İşte bu Sol Parti, Türkiye’nin terörle mücadelesinden rahatsız
olduğu için Alman askerlerinin Türkiye’den çekilmesi, Türkiye’ye
her türlü silah satışının durdurulması ve AB üyelik sürecinin de
sona erdirilmesi konusunda hükûmetine baskı yapıyor.
Aslında Alman hükûmeti içerisinde Türkiye ile ilişkiler konusunda
en mutedil kişilerden biri olan Gabriel Ankara’ya gelirken başka
kimlerin esiriydi?
Bir başka sol parti olan ve Türkiye karşıtlarının yoğunlaştığı
Yeşiller partisinin de esiriydi. Başta eş başkanı Cem Özdemir olmak
üzere, Türkiye kökenli milletvekilleri ve diğer parti mensuplarının
bir tür Türkiye muhalefet partisi hâline getirdikleri Yeşiller de
Alman hükûmetinin rasyonel bir Türkiye politikası geliştirmesinin
önündeki en büyük engellerden biridir. Bu parti de Sol Parti gibi,
Berlin’in hem Türkiye hem de Almanya’nın çıkarları doğrultusunda
bir politika izlemesine engel olup, kendi üyeleri arasındaki
marjinal Türkiye karşıtlarının çıkarlarının öne çıkmasını
hedefliyor.