Büyük tepkilere ve tartışmalara rağmen Kuzey Irak’ta bağımsızlık
referandumu yapıldı.
İran, hava sahasını Kuzey Irak’tan yapılan uçuşlara kapatıp kendisi
de bu bölgeye yönelik uçuşlara son verdi.
Türkiye de benzer bir adım attı ve Türk Hava Yolları, Pegasus ve
AtlasGlobal Erbil ve Süleymaniye’ye yönelik uçuşları durdurma
kararı aldı.
Irak merkezî hükûmeti de uluslararası hava yolu şirketlerinin IKBY
bölgesine yönelik uçuşlarını durdurmalarını talep etti. Bu
kararlarla birlikte Kuzey Irak’ın dünya ile hava bağlantısı
kesilmiş oldu.
IKBY bölgesiyle kara sınırlarının kapatılması ise gündemdeki diğer
yaptırımlardan birisi gibi görünüyor. Aynı şekilde Erbil’in Türkiye
üzerinden petrol satışının sona erdirilmesi de beklenen yaptırımlar
arasında yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Irak petrolünün
satışıyla ilgili Türkiye’nin kilit pozisyonuna vurgu yapan
konuşmalarını hatırlayalım.
Peki, Türkiye, İran ve Irak yönetimleri IKBY yönetimini yaptırımlar
yoluyla dize getirebilirler mi?
Bağdat, Tahran ve Ankara’nın referandum sürecinde birbirine
yakınlaşması ve ortak hareket etmesi Barzani yönetiminin bu üç
başkentle ilişkilerinde çok dikkatli olması gerektiğini gösterdi.
Üç ülkenin IKBY konusunda ortak hareket etmeyi sürdürmesi Irak
Kürdistanı’nın istikrarsızlığa sürüklenmesine ve mevcut özerk
statüsünü korumakta bile zorlanmasına yol açabilir.
Referandumun Kuzey Irak halkı açısından başka ne gibi sonuçları
olduğu sorusuna verilmesi gerekli cevaplardan biri de, Kerkük gibi
tartışmalı bölgelerdeki silahlı çatışma riskini çok artırdığı
gerçeğidir. Nüfus dengeleri ve zengin doğal kaynakları nedeniyle
hem Irak merkezî yönetiminin hem de Erbil’in kontrol altında
tutmaya çalıştığı bu bölgelerde başlayacak çatışmaların genişleyip
bütün Irak’ı yeni bir iç savaşa sürüklemesi ihtimali de çok
yüksektir.