Yaşları genç ama çok yetenekliydiler. Genç dediğim 30’lu yaşlar. Çok iyi eğitim almışlar, yurt dışında mastır yapmışlar, dünyayı görmüşler. Sonra belediyede işe girip, bir de yerel yönetim konusunda deneyim kazanmışlar.
Bu seçimde aday olmak istiyorlardı. İstişare etmek, fikir almak için ayrı ayrı zamanlarda bana geldiler.
İşin doğrusunu ifade edeyim, içim biraz burkularak dinledim onları. İkisini de iyi tanıyordum. Bir yerde yönetici olsam, hemen onlara önemli görevler vermek isterdim. Hatta Anadolu Ajansı döneminde onlardan birini istemiştim Ankara’ya. Belediye başkanından izin alamamıştı o zaman.
‘SÖZ KONUSU LİYAKAT VE
EHLİYET OLURSA KAZANIRSINIZ’
Şimdi bu iki genç adam, yıllardır gördükleri eğitim ve verdikleri hizmetin karşılığını şehirlerine, ilçelerine belediye başkanı olarak, bir vefa borcu olarak sunmak istiyorlardı.