Sanırım bir yerel seçim kampanyasıydı. Erdoğan’la birlikte 60 küsur il dolaşacaktık. Hangi şehir olduğunu hatırlamıyorum. Seçim otobüsüyle miting meydanına giderken, Erdoğan seçmenin nabzını tutmak konusunda son derece ilgi çekici bir yöntem öğretti bize:
“Seçmenin nabzını tutmak için sadece meydanlara bakmak yetmez. Neticede oraya teşkilatların çalışmalarıyla bir kitle geliyor. Asıl balkonlara ve yol kenarlarına bakacaksınız. Eğer yol boyunca insanlar balkonlara çıkıp yol kenarlarına gelip sizi karşılıyorsa, sevgi gösterisinde bulunuyorsa orada size bir teveccüh var demektir.”
O günden sonra her mitinge gidişimizde, balkonlara çıkan, yol kenarlarına bekleyen, el sallayan ve sevgi gösterilerinde bulunan insanlara dikkat ettim. Bunların sayısı çok olduğunda o şehirde AK Parti’nin birinci parti olacağını düşünürdük.
ERDOĞAN ANKETLERDE NEDEN MANİPÜLASYON VAR DEDİ?
Ancak Erdoğan’ın sadece miting meydanı, yol kenarı ve balkonlara bakarak bir kanaat oluşturmadığını da biliyorum. Diyebilirim ki, Erdoğan kadar anket yaptıran ve buralardan elde ettiği verileri iyi kullanan başka siyasetçi olmamıştır.
Sadece seçim dönemlerinde değil, çok önemli politik kararlar öncesi de bu anketleri düzenli olarak yaptırırdı. Her zaman birkaç araştırma şirketiyle birlikte çalışırdı. Tek bir şirketin sepetine tüm yumurtalarını koyduğunu görmedim.