Meşhur meseleydi bir zamanlar. ‘Real Madrid’i mi tutuyorsun, Barselona’yı mı?’ diye sorarlardı. Yabancı takımlar konusunda ilgim azdı. Yeğenlerim öğretti: ‘Bu taraftarlığın altında Katalonya-İspanya gerilimi var, o yüzden Barselona’yı tutmalısın’ dediler. Real Madrid Kral’ın takımıymış. Bizi ezilenlerin, ayrılıkçıların taraftarı olmalıymışız. Siyaset genlerine işlemiş bizimkilerin.
Tabii zaman geçtikçe öğrendiler, Katalanlar hiç de öyle ezilen, gariban kesim değil. Bilakis İspanya’nın en zenginleri. Barselona da dünyanın en zengin takımlarından biri.
Olsun yine de Barselona’yı desteklemeye devam!
“ONLAR BÖLÜNMEYE DESTEK VERİYOR, BİZ DE VERMELİYİZ”
Önceki akşam TRT Kurdi’de Prof. Dr. Cengiz Tomar ile bu konuyu tartışırken, ilginç bir mantık çıktı ortaya. ‘Avrupa, Ortadoğu’daki tüm ayrılıkçı hareketleri teşvik ediyor, her ülkenin bölünmesine destek veriyor. Biz de Avrupa’da yükselen ayrılıkçı tüm hareketlere destek vermeliyiz.’
Prof. Tomar’ın, mütekabiliyet esasına göre vurguladığı bu konuya önce neşeli tepki verdik. Sonra ciddi ciddi düşünmeye başladık. Moderatör Vahdettin İnce, “Bu durumda neden Barzani’nin referandumuna karşı çıkıyoruz?” diye sordu.