Kemal Öztürk Yeni Şafak Gazetesi

Bir fikrin mayalanması kötülüğün beslenmesi

Konu size yabancı gibi gelmesin. Hepimizin yaşadığı bir sorundan bahsedeceğim. Bir fikrin mayalanması, büyümesi ve dal budak salması için şartların oluşması gerekir. Bazı fikirler her iklimde büyümez...

27 Nisan 2017 | 388 okunma

Konu size yabancı gibi gelmesin. Hepimizin yaşadığı bir sorundan bahsedeceğim.
Bir fikrin mayalanması, büyümesi ve dal budak salması için şartların oluşması gerekir. Bazı fikirler her iklimde büyümez, her toprakta kök salmaz. Bazı fikirler vardır, farklı bir iklimle, toprakla karşılaştığında dönüşür, biçim değiştirir, serpilir ya da çürür.
Komünizm komşumuz Rusya'da kök salarken, bizde hayat bulamamıştır. Mezhepçilik yanı başımızdaki İran'da, Suriye'de, Irak'ta büyürken bizde karşılık bulamamıştır. Bizim toprağımız farklıdır.
KAPALI TOPLULUKLAR, ÖZGÜR FİKİRLERİN DÜŞMANIDIR
Kapalı toplumlar, gruplar, cemaatler, oluşumlar farklı havanın, farklı suyun topraklarına gelmesine izin vermezler. Gettolaşma böyle oluşur.
FETÖ bu yüzden kendilerinden başka hiçbir kitabın okunmasına, hiçbir yazarın takip edilmesine, üyelerinin farklı ortamlara girmesine asla izin vermezdi.
Aynı taktiği izleyen her cemaatin amacı aynıdır. Mayalamak istedikleri fikrin etkileşime girmesine izin vermezler.
Üniversite yıllarımızda birlikte polisten dayak yiyip, çay ocaklarında diz büktüğümüz arkadaşlarımızla önceki gün konuşurken şunu fark ettik: Akıl almaz çeşitlilikte bir okuma serüvenimiz olmuş. İran'da Mevdudi okumuşuz, Fatih'te Kemal Tahir güzellemesi yapmışsız, Necip Fazıl'ın şiirlerini Nazım'ınkiyle kıyaslamışız.
Kafamız karışmış ancak ne mezhepçi olmuşuz, ne cemaat fanatiği. Ne dogmatik bir zihnimiz olmuş, ne de ülkeye hainlik etmişiz. Özgürce tartışmanın, özgürce eleştirmenin ve özgürce konuşmanın meyvelerini, olgunluk yaşımızda toplamışız.
Kimse bizi bir gün dost bildiğimiz insanlara düşman edememiş, ekmeğini yediğimiz ülkeye ihanet ettirememiş. Soru sormanın, sorgulamanın, körü körüne bağlanmamanın, illaki bir neden aramamızın sonuçlarıdır bunlar.
Fikirlerimizin mayalanması esnasında her iklime, her zemine, her suya ve herkese açık olmuşuz.
FİKİRLER ZIDDI İLE KAVİLEŞİR
Her gün aynı gazeteyi takip eden, aynı televizyonu izleyen, aynı kitapları okuyan, aynı mahallede dolaşan ve aynı kişilerle konuşan birinin fikirleri kavileşmez, katılaşır.
Fikirler zıddı ile karşılaştığında kavileşir. Fikirleri katılaşan biri de esneyemez, kırılır.
Kendi fikrine, tezine, argümanına güvenmeyen biri, dış etkenlerden korunmak için onu bir fanusta büyütmeyi tercih eder.
Fanusta büyütülen hiçbir fikir, toplumda kök salamaz, çınarlar gibi yücelmez.
Aynı yerden beslenen insanlar, hep aynı vitamini alan vücut gibi, bir yanı gelişirken, diğer yanı zayıflar. Dogmatik zihin böyle doğar. Tüm gelişmelere, yeniliklere, farklılıklara, ötekine tepki gösterir, hasım olur.
Kötü fikrin en büyük korkusu, iyi bir fikirle karşılaşmaktır.
O yüzden zayıf insanlar sürekli kendileri gibi düşünen, kendileri gibi konuşan, kendileri gibi hareket edenlerle birlikte olmayı tercih ederler. Fikren korkaktırlar yani.
EN BÜYÜK NİMET ELEŞTİRİDİR

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kızmak yok -1- Muhalefette değişim zamanı 29 Mayıs 2023 | 1.514 Okunma 2. tur seçmen psikolojisini anlamak 26 Mayıs 2023 | 536 Okunma Seçim sonuçları konusunda önemli bir bilgi 25 Mayıs 2023 | 1.114 Okunma Aşk ve nefret arasında siyaset 23 Mayıs 2023 | 811 Okunma Seçimden dersler 3: Meral Hanım 19 Mayıs 2023 | 762 Okunma