Kemal Öztürk Yeni Şafak Gazetesi

Bir şehidin silah arkadaşı olmak

Cizre’deydim. PKK’nın hendek terörü vardı. Bir grup asker ve polisle olayları konuşuyorduk. Birden haber geldi: Şehitler var… Hepsi yerinden fırladı. Silahlarını kuşandılar. Telefonlarına sarıldılar....

13 Şubat 2018 | 8.000 okunma

Cizre’deydim. PKK’nın hendek terörü vardı. Bir grup asker ve polisle olayları konuşuyorduk. Birden haber geldi: Şehitler var…

Hepsi yerinden fırladı. Silahlarını kuşandılar. Telefonlarına sarıldılar. Kaç şehit olduğunu öğrenmeye çalışıyorlardı.

Hastaneye gittik. Şehitler gelmişti. Şehitlerle beraber silah arkadaşları da. Herkes onlara sarıldı. Bir ellerinde silahlarını sıkı sıkı kavramışlardı. Diğer elleriyle sarıldıkları arkadaşlarını sıkıyorlardı. Ağlamıyorlardı. Ama göz yaşlarının hücum ettiğini, ağlamamak için gözlerini, dudaklarını sıktıkları belliydi. Kaskatı kesilmişti bedenleri.

Bir kısmı üst düzey komutan, rütbeli polislerdi. Ama orada hepsi tek bir unvan taşıyordu: Silah arkadaşı.

O yüzden komutanlık, askerlik, müdürlük memurluk kalkmıştı ortadan. Sarılıyorlar, kucaklaşıyorlar, kemiklerini kırarcasına sıkıyorlardı birbirlerini. Hepsi bir şey mırıldanıyordu bir birine:

“Şehidimizin intikamı alınacak.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kızmak yok -1- Muhalefette değişim zamanı 29 Mayıs 2023 | 1.514 Okunma 2. tur seçmen psikolojisini anlamak 26 Mayıs 2023 | 536 Okunma Seçim sonuçları konusunda önemli bir bilgi 25 Mayıs 2023 | 1.114 Okunma Aşk ve nefret arasında siyaset 23 Mayıs 2023 | 811 Okunma Seçimden dersler 3: Meral Hanım 19 Mayıs 2023 | 762 Okunma