ERBİL
Meğer iki yıl olmuş en son bölgeye geleli. Musul’un İŞİD’den kurtarılması operasyonunu izlemiştim en son. ‘Arayı çok açtın’ dedi buradaki dostlarım. Haklılar.
Bu bölge boş bırakmaya gelmez. Hem gazeteciler için, hem de devletler için. Türkiye referandum sürecinden bu yana adeta bu bölgeye küstü. Gelen-giden yok. Bunun eksikliğini ve yerine dolmaya çalışan dış unsurları da burada görmek mümkün.
ERBİL CANLANMIŞ, BİZİ ÖZLEMİŞ
Bölgenin havasını çok severim. ‘Bölge’ dediğimiz şey, Ortadoğu aslında. Mısır’dan Lübnan’a, Şam’dan Erbil’e kadar bu topraklar aynı havayı solur. Sıcağı, soğuğu, gerilimi, mutluluğu aynıdır.
Erbil çarşısını gezerken, iki yıl öncesinde IŞİD tehdidi nedeniyle neredeyse ölü haline gelmiş sokağın canlanmış, kendine gelmiş olduğunu gördüm. Dükkanlarda, kafelerde, sokakta Türk olduğumuzu anlayanların sevgi dolu selamları, ilgilerinin değişmemiş olmasından da mutlu oldum tabi.