Seksenli yıllarda bizim camiada aldığımız eğitimin en başında, “tebliğ metodu” dediğimiz bir ders gelirdi. ‘İnsanlara bir konuyu en iyi nasıl anlatmalıyız?’ bunun metotlarını öğreniyorduk.
Sonradan iletişim fakültesinde okuduğumda bunun batı dünyasında “iletişim yöntemleri” başlığı altında anlatıldığını gördüm.
Tebliğ metodu konusunun iki önemli ve vazgeçilmez başlığı vardı.
1. ‘Emr-i bil maruf, nehyi anil münker’
2. Eğri kılıçlar
Her ikisinin ana teması, bir Müslümanın, başka bir Müslüman kardeşinde gördüğü hataları ve yanlışları düzeltmeyi amaçlayan eleştiri yöntemi ve ahlakı üzerineydi. Yani özeleştiri. Bizim çok önem verdiğimiz bir konuydu ve hayatımızda uygulardık.