Akif Emre'nin ölümü neden bu kadar sarstı hepimizi? Onu yakından tanıyan ya da tanımayan, herkesin derinden bir hüzün yaşadığına şahit olduk. Sosyal medyada binlerce, on binlerce insan onun için dertli mesajlar attı, hayırla andı ve derinlerden kopup gelen acısını dile getirdi.
Neden?
Sanırım, Akif Emre'nin yalnızlığı ve yalnız olarak hayata veda etmesi hepimizi çok sarstı.
Dik duran, hakikati bulunduğu her ortamda söyleyen, yazan ve anlatan bir insan yalnızlığı göze almak zorundadır. Akif Ağabey de bunu göze aldı.
Yaşarken ölmüş gibiydi aslında. Köşede, kuytuda ve gölgede kalmaya mahkum edildi. Şimdi o yalnız odasında, tek başına otururken, aniden ve sessizce, bu kirli dünyada göçüp gitmesi hepimizi perişan etti.
Belki de yaşarken, ona gösteremediğimiz hürmet, ilgi, saygı, kıymet nedeniyle pişmanlığın hüznünü yaşıyoruz. Belki de ona yapılan haksızlığa, adaletsizliğe ortak olduğumuz için bu denli perişanız.
İki gün geriye gidin ve o yaşarken ne yaptığınızı düşünün. O'nu tanıyanlar olarak ne yaptığınızı bir hatırlayın. Sanki yokmuş ve sanki ölmüş gibi onu hiç aklımıza getirmedik değil mi?