Recep Tayyip Erdoğan’ın klasik bir rotası vardı: Trabzon’a uçakla iner, oradan seçim otobüsüne biner ve Rize Güneysu’daki baba evine gidene kadar, her ilçede durup, küçük mitingler yapardı.
Belki 20 yıldan fazla bir zamandır bunu her yıl yapıyor. Ben de birkaç yıl bu tura katılmıştım.
Şimdi Ekrem İmamoğlu’nun son Karadeniz turunu görünce aklıma bu geldi. Lakin Ekrem Bey Rize’den başlayıp Artvin’e gitti. Erdoğan’ın turunun tersi yani.
Çünkü İmamoğlu Trabzonlu.
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINI İLAN ETMİŞ OLDU
İmamoğlu’nun bayramdaki bu turu doğal olarak büyük ses getirdi.
Birçok ilçede durup vatandaşa konuşmalar yaptı.
Onlara belediye çalışmalarını anlatmadı tabii.
Bu turun amacına uygun olarak genel siyaset konuştu.
İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığını pekiştirmedi bence, örtülü olarak ilan etmiş oldu.
İktidar çevresi gezinin parasını, o gazetecilerin neden orada olduğunu, İETT otobüsünün neden tahsis edildiğini sorup durdu.
Ekrem Bey’in hepsinin hukuki altyapısını hazırlamış olduğuna eminim.
KILIÇDAROĞLU KIZMIŞTIR
Ekrem Bey’in her ne kadar "Memleketime hemşerilerimle bayramlaşmaya da gitmeyeyim mi?" diye sorma hakkı olsa da, gidiş amacının ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
Sanırım Sayın Kılıçdaroğlu sinirinden ışıkları söndürüp karanlıkta oturmuştur gezi bitene kadar!
Ben şahsen İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını garipsemiyorum.
Hangi fani İstanbul seçimlerinde Erdoğan’ı karşısına alıp, 800 bin oy farkla eski Başbakan Binali Yıldırım’ı yener de Cumhurbaşkanlığını düşünmez?
Şimdi dürüst olalım. Hepimiz bunu düşünürüz.
İmamoğlu’nun da hakkıdır bunu düşünmek.
Ancak bunu isterken partisini, Genel Başkanını karşısına alması iyi bir taktik mi?
Bunu kendisi düşünmeli.
Cumhurbaşkanlığını isterken uyguladığı yöntemler doğru mu?
Bunu ben düşündüm, doğru değil.
ASILDIKÇA İLGİ DÜŞÜYOR
Fakat gözden kaçan bir şey var: