Kemal Öztürk Yeni Şafak Gazetesi

Kültür dindarlığı Kültür Atatürkçülüğü Kültür mantarı

Bizim için sakal bir kimlik gibiydi o zamanlar. Üniversitede Atatürkçülüğü ile meşhur hocam, sakallı ve Kanal 7’de çalıştığım için (ve tabi derslerine girmediğim için) beni...

16 Kasım 2017 | 390 okunma

Bizim için sakal bir kimlik gibiydi o zamanlar. Üniversitede Atatürkçülüğü ile meşhur hocam, sakallı ve Kanal 7’de çalıştığım için (ve tabi derslerine girmediğim için) beni sınıfta bırakmakla tehdit etmişti. Sakallı olmak, “dinci, radikal İslamcı, yobaz” gibi isimler çağrıştırıyordu zihninde.

Sakallı insanlar, dini ve politik kimliğin bir ifadesi olarak sakalını uzatırdı.

Ayrıca telefonu açarken, ‘Selamun Aleyküm’, kapatırkan ‘Allah’a emanet ol’ demek, cümlelerde ‘Allah razı olsun, hakkını helal et’ gibi kalıpları sık kullanmak, dindar kesimin alameti farikasıydı.

AK PARTİ’DEN SONRA ‘DİNİ BÜTÜN’ OLANLAR

AK Parti iktidarından sonra, Ankara’da mecburiyetten (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereği) sakalımızı kestik. Öyle Halk Bankası Genel Müdürü’nü ararken de, ‘Selamun Aleyküm’ diye aramıyorduk. Konuşma dilimizi olabildiğince ‘seküler’, görüntümüzü de mümkün olduğu kadar ‘modern’ yapmak icap eder diye düşündük. Ne de olsa, laik devletin, seküler başkentindeydik artık.

Lakin, işin ilginci, biz o tarafa doğru görsel olarak evrilirken, o taraftan buraya da bir sembolik evirilme fark ettim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kızmak yok -1- Muhalefette değişim zamanı 29 Mayıs 2023 | 1.514 Okunma 2. tur seçmen psikolojisini anlamak 26 Mayıs 2023 | 536 Okunma Seçim sonuçları konusunda önemli bir bilgi 25 Mayıs 2023 | 1.114 Okunma Aşk ve nefret arasında siyaset 23 Mayıs 2023 | 811 Okunma Seçimden dersler 3: Meral Hanım 19 Mayıs 2023 | 762 Okunma