Herkesin keyfi yerindeydi sanırım? Kurbanları kestik. Kavurmaları yedik. Tatlıları üstüne götürüp, mide fesadı geçirdik. Anne babanın, aile büyüklerinin yanına gidip biraz nostalji yaptık, hafif şımardık.
Tatil bölgelerinde deniz, kum, güneş, doğa arasında tembellik ettik. Ege’deki depremleri bile hissetmedik.
Yurt dışına kaçanlar (tatil için), ülkenin ve bölgenin krizlerini unutup, sokaklarda kaybolmanın keyfini yaşadı.
Hacca gidenler, dünyaya ait ne kadar çirkin sorun varsa unuttu, manevi dünyanın huzuru içinde yüzdü.
Velhasıl, on gün de olsa, hepimiz şöyle bir rahatladık, kendimize geldik.
Zaten Ramazan diye yapacaklarımızı ertelemiştik. Ee sonra Ramazan Bayramı. Ardından 15 Temmuz etkinlikleri. Sonra yaz sıcakları. Sonra yaz tatili girdi araya. Şimdi Kurban Bayramı. Anlayacağınız iki, üç ay meyve kokteyli gibi hafif bir hayat sürdük.