Sakarya bizim için huzur şehridir. Ömrünün bir kısmını Sakarya’da geçiren herkesin hissettiği şey budur.
İstanbul’un artık dayanılmaz hale gelen trafiği, betonlaşması, gergin insan ilişkileri ve aşırı kalabalığı; birçok İstanbul sakini gibi beni de şehir dışında bir yaşam alanı kurmaya itti.
Belki de artık görmeye, işitmeye ve yaşamaya dayanamadığım, bozulan ve yozlaşan hayat biçimimiz nedeniyle arayıştaydım. Yılın belli sürelerini Sakarya’da geçirmeye karar vermem bu yüzden.
DOĞAL İNSAN İLİŞKİLERİNİ YENİDEN KEŞFETMEK
Sapanca civarındaki köylerden birinde geçiriyorum günlerimi. Henüz gelişmemiş, şehirleşmemiş, doğal köy hayatının olduğu bir yerde kalıyorum.
Sabahları erken saatte uyanıp yürüyüşler yapıyorum. Gördüğüm her köylüyle tanışıp, ahbap olup, sohbet edip uzun yıllardır kaybettiğimiz doğal ve sade insan ilişkilerini yeniden keşfediyorum, hissetmeye çalışıyorum.