Cemal Kaşıkçı suikastı doğrudan Prens Selman’a ulaştı. Onun yanındaki koruma ekibinin bizzat operasyonda yer aldığı ve infazı gerçekleştirdiğine dair deliller reddedilemez düzeyde.
Prensten doğrudan emir alan polis/asker bu ekibin infazı gerçekleştirme şekline dair konuşmaları kaydedildi ve şu anda Türkiye’nin elinde. Ve şunu da iddia edebiliriz, Türkiye’nin elindeki kuvvetli delil sadece giriş çıkış video görüntüleri, ses kaydı da olmayabilir. Başka güçlü deliller de çıkabilir.
PRENS SELMAN’A DUYULAN ÖFKE ORTAYA ÇIKIYOR
Bu cinayetle birlikte Prens Selman’a karşı duyulan nefret de ortaya çıkıyor yavaş yavaş. Zira hem içeride hem de dışarıda öylesine kötü şeyler yaptı ki, etrafında ne dostu, ne arkadaşı kaldı.
Suud hapishaneleri kraliyet ailesinden üyeler, Selman’a biat etmeyen insanlar, en küçük eleştiride bulunan kişilerle dolu. Kabe imamları dahil, herkesi tehditle, korkutarak kendisine biat etmeye ve bu yönde açıklama yapmaya zorluyor.
Nitekim Cemal Kaşıkçı’nın ailesi de tehditle aleyhte açıklama yapmak zorunda kaldı. Bir korku rejiminin ötesinde, acımasız bir mafya düzeni var şu anda Suudi Arabistan’da. İşte bu yüzden Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması, suçluların bulunması ve doğal olarak Prens Selman’ın iktidardan uzaklaştırılması için çaba gösteriyor oradakiler de. Belki şartların zorluğundan şu anda sadece dua ediyorlar olabilir ama en küçük bir sarsıntının depreme dönüşeceği bir gerginlik var orada.