KKTC'de bugün toplanacak olan Dünya Basın Konseyleri Birliği Genel Kurulu'na katılmak üzere Lefkoşe'de olmanın "tadı" bir türlü çıkmıyor.
Hatta, gelişmeler insanı hem üzüyor hem de tedirgin ediyor.
Stratejik önemini, konumunu neredeyse "yediden yetmişe" bütün Türklerin yıllardan beri kavradığı ancak "fiilî" bir şekilde dile getiremediği Kıbrıs'ın tamamen Rumlara "teslim girişimleri" ne yazık ki, sürüyor.
En önemlisi, KKTC'nin yok edilerek, adanın Rum egemenliğine geçmesi ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de güvenliği ve haklarının kuşatılması temelinin adımları atılıyor.
Gazeteci olarak, fiilen katıldığımız 2. Barış Harekatı'ndan beri, Kıbrıs sorunuyla çok yakından ilgilenmemizin ve belki de yüzlerce "uyarı" yazımıza rağmen, bu millî davamıza tam anlamıyla destek verilmediğine tanık olmamız esef ve üzüntü veriyor.
Gelişmelerin acı tarafı; gelen felaketten bihaber Türk halkının çoğunluğunun yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve medya susuyor.