Kim diyebilirdi veya düşünebilirdi ki, bir ABD Başkanı'nın dünyanın ve özellikle Orta Doğu'nun başına "bela" olacağını ve zaman geçtikçe "barış" için tehlikeli oyunlara girişeceğini.
Gerçekten de, Trump gün geçtikçe Neron'a benziyor.
İsrail'in olmadık istekleri yüzünden Filistin meselesini yeniden gündeme getirmekten kendini alamayan Trump'un Irak ve Suriye'de giriştiği eylemler insanı derin düşünceye düşürüyor.
Her şeyden önce, bir ABD'nin terör örgütleri kuracağını, besleyeceğini ve destekleyeceğini bilmek akıllara durgunluk veriyor.
Son günlerde, savaş gemilerini Akdeniz'e göndermesi ise "Kıbrıs işinde ben de varım" anlamına geldiği kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Oysa, ABD'nin yıllardan beri Afganistan'dan başlattığı "örtülü istila" harekatlarının Irak'ta felce uğradığı şimdi de, bölgemizde paniklediği açıkça görülüyor.