Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekibiyle birlikte 15 yılda
gerçekleştirdiği 'devrimsel' dönüşüm, demokratik ve ekonomik
reformları hayata geçirmek adına gerekli kararlılık ve inanca sahip
olmanın, bir ülkeyi dünya ekonomi- politiğinde nasıl üst
basamaklara çıkardığı noktasında tescillenmiş bir başarıdır.
Türkiye, bu başarısı ile hem Avrasya'daki ülkelerin tümüne ilham
vermektedir, hem de küresel ekonomi- politiğin yeni yükselen
coğrafyası Asya- Pasifik açısından bir sıklet merkezidir.
Demokrasisi ve ekonomisiyle, Türkiye'nin 'oyun kurucu' gücünü
artırması, Asya-Pasifik'in önlenemez yükselişinin hızlanması
anlamına gelmektedir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi, Türkiye'yi
felç etmeyi, uluslararası itibarını yok etmeyi, ekonomik sistemini
yerle yeksan etmeyi ve Asya-Pasifik'in yükselişini sekteye
uğratmayı hedeflemiş, küresel güçlerce her açıdan desteklenmiş
vahşi bir operasyon; bir işgal girişimidir.
15 Temmuz Destanı'nın ekonomik kodlarını merak ediyorsanız, 2002'de
ortalama yaşam standardı 3 bin doların altında, bankalarda sadece
128 milyar TL tasarrufu olan, 30 milyar dolarlık ihracatı dahi
yakalayamamış, kamu mali disiplini büyük sıkıntılar içinde olan bir
Türkiye'den, bugün 10 bin 800 dolar ortalama yaşam standardı,
bankalarda 1 trilyon 240 milyar TL tasarrufu olan, 150 milyar dolar
ihracat yapabilen, küresel ölçekte pek çok önde gelen gelişmiş ve
AB ülkesinden daha güçlü ve sağlam kamu mali disiplini olan, 170
milyar dolarlık sanayi üretimi ile Avrasya'nın en iddialı üretim
ekonomilerinden biri olan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
ekibinin bu büyük başarısını iyi analiz etmemiz gerekir. Bu
verilerin tümü toplumsal düzeyde yüksek bir özgüven, güçlü bir özel
sektör ve geleceğine yatırım yapan bir Türk halkı anlamına
gelmektedir.