2017'yi, uluslararası ekonomi kuruluşlarının ve yabancı finans
kurumlarının yılın başında Türkiye ekonomisine yönelik raporlarında
belirttikleri büyüme öngörülerinin 2-2.5 katı bir seviyede
kapatacağız. Büyümede uluslararası ölçekte yakalanan bu başarının
en önemli sacayaklarından birisini, Hükümet'in reel kesimin
güvenini yüksek tutacak tedbirleri alabilmiş olması oluşturmakta.
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin hemen öncesinde, 110 puana
yakın bir seviyede hareket eden reel kesim güven endeksi, darbe
girişimi ile birlikte 97 puana kadar gerilemişti. Başta Kredi
Garanti Fonu olmak üzere, Ekonomi Yönetimi'nin devreye aldığı
tedbir ve imkânlar, reel kesim güven endeksini bu yılın şubat
ayından kasıma 106 puan ile 112 puan aralığında bir seviyeye
getirdi ve gelecek 3 aya yönelik üretim, yurtiçi ve ihracat sipariş
beklentilerinin de yine 100 puanın üzerinde yüksek seyretmesi,
2017'nin son çeyreği için de, 2018'in ilk çeyreği için de, büyüme
konusunda pozitif olmamızı gerektiriyor.
3. çeyrekteki rekor büyüme oranının bir tarafında, hane halkı
tüketim harcamaları ile halkımızın ekonomiye sahip çıkması yer
alıyor ise, diğer tarafında, son 1 yılda yüzde 10'un üzerinde bir
artış başarısı ortaya koyarak, yıllık ihracatı 155 milyar doların
üzerine taşımayı başarmış Türk ihracatçısının ve reel sektörde
bilhassa makine ve teçhizat yatırımlarındaki canlanmanın pozitif
etkisi göz ardı edilmemeli. TCMB'nin imalat sanayi kapasite
kullanım oranı verileri, pek çok sektörde kapasitelerin artık
tavana dayandığını ve gerek küresel rekabette geri kalmamak,
gerekse de yurtiçi ve ihracat siparişlerini karşılamak adına
kapasite artırıcı yatırımların kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte, reel sektör yatırımlarının büyümeye katkısının
sürdürülebilir kılınması adına, döviz kurlarında ve enflasyonda
sakinleşmeye ihtiyacımız olduğu da göz ardı edilmemeli.
TCMB'nin pazartesi açıklanan aralık ayı beklenti anketi,
Türkiye'nin tanınmış ekonomistlerinin manşet enflasyonu 2018 yıl
sonu için yüzde 9.3, 2019 yıl sonu için ise yüzde 8.47
beklediklerini gösteriyor. 2018 yıl sonu dolar kuru beklentisinin
4.08 TL'den 4.15 TL'ye çıkması ise, 2018 enflasyonunda sepet kurdan
dolayı 0.9 puan artırıcı bir etkinin şimdiden öngörüldüğüne işaret
etmekte. 2018'de döviz kurlarındaki istikrar ve ek tedbirlerle
birlikte, manşet enflasyonu eğer yüzde 8'in altına çekersek,
bekleyen özel sektör yatırımları tek başına 2018 büyümesine 2 puana
yakın katkı sağlar. Net ihracat ve yatırımlarla, 2018'de yüzde 5.5
büyüme hedefini tutturarak, 2017'nin başarısını taçlandıralım.