AK Parti'nin, 15 yıllık iktidar döneminde ciddi beceri kazandığı
alanlardan biri de 'piyasa yönetimi' oldu. Uluslararası ekonomi-
politiğin bölgesel ve küresel dengeleri, 'asimetrik düzen'in
küresel aktörlerinin Türkiye'yi sıklıkla ekonomi alanında
sıkıştırmayı denedikleri bir mücadele süreciyle yürüyor. Türkiye
Ekonomisi'ne yönelik operasyon uluslararası derecelendirme
kuruluşları, uluslararası finans kurumları, uluslararası ekonomi
medyası ve haber ajansları üzerinden; Türkiye Ekonomisi'yle ilgili
risk iddialarını gündeme getiren, 'felaket tellallığı' yapan
sipariş raporlar üzerinden, yani tüm paydaşlar koordine edilerek
yürütülüyor.
Hükümet ve Ekonomi Yönetimi ise, artık karbon kopya yürütülen bu
'algı operasyonları'nı, 'tam saha pres' tedbirlerle, reel sektöre
yönelik destek paketleriyle, makro ihtiyati adımlarla ve
reformlarla bertaraf etmekte, püskürtmekte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ekonomisi için tedbirli olmanın
doğal olduğu; ancak bu tedbirlerin kendi ayağımıza kurşun sıkacak
noktaya getirilmemesi gerektiği uyarısında bulundu. "Faizler
artsın' çığırtkanlığına karşı dikkatli olunması gerektiğini
hatırlatan Erdoğan, faiz belasından Türkiye'yi, faizi aşağı
indirmek suretiyle enflasyondan da kurtaracaklarını belirtti.
Finans sisteminin 'faiz lobisi' formatıyla, bu konudaki ısrarlarını
aşacaklarını da vurguladı.
Unutmayalım, 2017'de, küresel operasyon timleri ellerini
ovuşturarak, Türkiye Ekonomisi'nin dağılacağına dair salvolar
atarken, son derece iyi kurgulanmış KGF uygulaması ve ihracata
yönelik etkili desteklerle, Türkiye Ekonomisi'ni yüzde 7.4'lik
rekor büyümeye taşıdık ve adamları şapa oturttuk.
Söz konusu timlerin 2018'de de saldırılarını aynı şiddetle
sürdür...