2024 yılı, küresel düzen ve küresel ekonomi-politik sistem
açısından, 2020'den beri yükselen, 2023'de ciddi derinleşme
gösteren 'belirsizlik'ler açısından ve
'trendler arası çatışma'
açısından en zorlu etap, en esaslı eşik olacak. 2024 tüm insanlık
için, 8 milyarı aşan dünya nüfusu için, neden insan olduğumuzu,
neden bir ülkeye, bir topluma, hatta bir topluluğa aidiyet
duyduğumuzu yeniden hatırlamamız gereken, insanı değerleri tekrar
nasıl güçlendirmemiz gerektiğini sorgulamamız gereken bir yıl
olacak. 2024 aynı zamanda, 21. Yüzyıl'da hepimize yoğun bir şekilde
'pazarlanan' tüketim alışkanlıklarımız ile akıl ve
fizik sağlığımızı, yeryüzünün sürdürülebilirliği adına
sorguladığımız çetrefilli bir yıl olacak.
İçinde bulunduğumuz küresel düzenin sebep olduğu kargaşa,
tutarsızlık ve adaletsizlik o kadar
bizleri zorlamaya başladı ki, hayatın adeta hızla üzerimize geldiği
hissine kapılıyoruz. Bu durum, tüm insanlığın ahlaki açıdan bir
'kara deliğe' sürüklenmekte
olduğu hissi de veriyor. Dünyanın her noktasında artan silahlı
çatışmalar, küresel...