Dünyanın önde gelen düşünce kuruluşları, başlıca sigorta
kuruluşları ve yönetim danışmanlık şirketleri harıl harıl
2025'in küresel risk analizlerine
gömülmüş durumdalar. Bunun nedenini bir kaç noktada derinlemesine
masaya yatırmamız gerekiyor. Birincisi, küresel ölçekte enflasyon
baskısı ve ekonomik belirsizliklerin sebep olduğu oynaklığı kontrol
altında tutmak adına, önde gelen merkez bankalarının yüksek faiz ve
daraltılmış para arzına dayalı sıkı para politikası tedbirleri
çarpan etkisi ile reel sektörde gözlenen
kırılmaları derinleştirmekte. Önde gelen ekonomilerin tümünde
fiyat istikrarı, büyüme ve istihdam
üçlemesi kırılgan bir zeminde ilerliyor. Yatırım
maliyetlerindeki ciddi artış dijital dönüşüm ve enerji dönüşümü
gibi kritik alanlardaki hedefleri de, büyümeyi de, yeni istihdam
fırsatlarını da zora sokuyor.
Bilhassa temiz ve yenilenebilir enerjiye geçişin gecikmesi,
dünyanın önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticileri için bir
numaralı öncelikli risk olarak tanımlanan küresel iklim
krizinin etkilerini azaltmaya yönelik umutları da
kırmakta. Önde gelen...