İnsanoğlunun uygarlık yaşamı esasen toplumsal dönüşümün de adeta
yol haritasıdır. Söz konusu yol haritasında insanın yeryüzündeki
tüm varlıklar arasında aynı anda hem ateşi
kullanmayı, hem de alet, makine icat etmeyi
başaran tek canlı olduğunu unutmamak lazım. İnsanoğlunun bu paha
biçilmez becerisi ve başarısı, uygarlığımızın da temel taşlarıdır.
Çünkü, yediklerini pişirmek, doğadaki bitki, meyve ve tarımsal
ürünleri prosesten geçirecek alet ve makineleri icat etmek, farklı
beslenme paterni insanoğlunun beyin
gelişimine çok değerli bir katkı sağlamıştır.
İnsanoğlunun gelişen beyni, yeni icatlar ve yeni keşifler tüm
uygarlığı, dünyayı kökten değiştirmeyi sürdürülebilir
kılmıştır.
İnsanoğlu 'ateş'i öyle bir geliştirdi ki, bu güç uzayı keşfetmemizi
de sağladı. Ancak, insanoğlunun savaş gücünü arttırıp, nükleer
silahları da beraberinde getirdi. Uygarlık yaşamının başlangıcına
dönersek, ilk toplum modeli 'Avcı ve Toplayıcı
Toplum' dönemidir. Bu dönem, insanoğlunun henüz yerleşik
yaşam düzenine geçmediği, hayvan toplulukları birlikte sürekli
hareket ettiği, doğada ne bulursa toplayarak, hayvanları...