Başkan Trump'ın temsiliyetinde, bugünkü ABD yönetiminin
uluslararası düzeyde ve ülke içinde izlediği ekonomi politikaları,
geçtiğimiz günlerde önemli tespitlerde bulunmuş olan 76 yaşındaki
finansçı Jim Rogers, geçtiğimiz hafta sonu önemli açıklamalarda
bulunmuş olan ve son küresel finans krizini önceden bilmesi
nedeniyle 'kâhin' olarak adlandırılan Nouriel Roubini'ye kadar, pek
çok saygın ismi endişe ettirmekte. 50 yıldır yerel ve küresel
finans piyasasında çalışmış olan Rogers, tüm çalışma hayatı boyunca
görmediği kadar 'kötü' bir 'ayı piyasası', yani hisse senedi ve
tahvillerin ağır satış dalgasıyla karşı karşıya kalacağı bir
küresel ortama sürüklenilmekte olunduğu endişelerini paylaştı.
Roubini'ye göre ise, ABD ve küresel hisse senedi piyasalarında
köpük var. ABD'de hisse senetlerinin fiyat/ kazanç oranları tarihi
ortalamaların yüzde 50 üzerine çıkmış durumda ve ABD Hazine
tahvilleri aşırı pahalı. Türkiye, forex piyasası için önemli
tedbirler aldı, riski savuşturdu. Buna karşılık, Roubini, bazı
gelişen ve gelişmiş piyasalarda kullandırılmış kaldıraç oranlarının
aşırı yüksek olduğu riskine işaret ediyor ve 'küresel fırtına
bulutları' yaklaşmaya başladığında gelişmekte olan ülke hisse
senedi piyasaları, emtialar, sabit getirili varlıklarda da düzeltme
devam edeceği uyarısında bulunmakta. Bu nedenle, geleceği
fiyatlayan yatırımcılar 2020'de büyümenin yavaşlamasını bekleyecek
ve piyasalar 2019'da riskli varlıkları yeniden fiyatlandıracak.
Tüm saygın isimler, ABD'nin tetiklediği ticaret ve kur savaşının
küresel enflasyonu yükselteceğine, önde gelen gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bu nedenle faiz
oranlarını yükselteceğine, küresel likiditenin, yani dünya
ticaretinde ve finans alanındaki para miktarının daralacağına
işaret ediyorlar. Tüm bu 'negatif' tablonun, enflasyondaki yükselme
yetmezmiş gibi, küresel üretimi, büyümeyi ve ticareti olumsuz yönde
etkileyeceği, işsizliği ciddi manada artıracağı; yani dünya
ekonomisini 'küresel stagflasyon' koşullarına iteceği endişesi
tırmanmış durumda. Trump'ın gereksiz ve yersiz 'destekleme'
politikalarının ise, daha şiddetli bir bütçe açığı ve cari açıkla,
ABD'yi 2020- 2022 döneminde ağır bir ekonomik bunalıma sürüklediği
vurgulanıyor.
Küresel ekonomik sistemde hızla yaklaşmakta olan 'kış' koşullarını
da dikkate alarak, Türkiye'nin, kendisine yönelik ekonomik
operasyonu, ABD ile ekonomik savaşı hızla bertaraf edecek süreci,
etkin bir 'dengeleme' dönemiyle enflasyon, cari açık ve
bankacılık-reel sektör ilişkilerini hızla iyileştiren tedbir ve
reformları hayata geçirmesi gerekiyor. Yeni OVP bu konuda önemli
ipuçlarını ortaya koyacak.