Kerem Alkin Sabah Gazetesi

Amaç ekonomik fırsatları baltalamak

21. yüzyıl, haberleşme teknolojisi ve medya imkânları açısından, bireysel karar alma süreçlerinin güçlendiği, bilhassa siyaset alanında kütlesel karar süreçlerinin geride kaldığı bir...

19 Nisan 2017 | 129 okunma

21. yüzyıl, haberleşme teknolojisi ve medya imkânları açısından, bireysel karar alma süreçlerinin güçlendiği, bilhassa siyaset alanında kütlesel karar süreçlerinin geride kaldığı bir döneme işaret ediyor. Bu nedenle, bir ülkedeki seçmenlerin her birini tek tek savunduğunuz siyasi görüş doğrultusunda ikna etmeniz gereken bir dinamik süreçtengeçiyoruz.
Örnek mi; Britanya, yani İngiltere için, Avrupa Birliği'nin dahi geleceğini etkileyecek ölçüde tarihi bir karar olan 'Brexit' referandumu da yüzde 51.9 'ayrılma' kararı ile sonuçlandı.
Ne acıdır ki, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceği için ne kadar önemli bir ülke olduğu gerçeğini ve ufkunu kaybetmiş kimi Avrupalı siyasetçilerin, kurumların ve onların dümen suyundakimedyanın Türkiye karşıtı çalışmaları, nefret söylemi, 16 Nisan Referandumu'nun meşruiyetine gölge düşürmek için çırpınanların 'değirmenine' adeta 'su' taşıyor.
Bugünün dünyasında, ülkelerin geleceğini ilgilendiren tarihi kararlar, kritik kararlar artık mutlak çoğunlukla alınmakta.
Mutlak çoğunluk ile alınan kararlar sonrasında, bu kararın ülkenin geleceği için sağlayacağı fırsat ve imkanlara yönelik olarak ise, demokratik kültüre bağlı olarak, ortak çalışma ortamının oluşturulması gerekmekte. Artık, toplumun bütününün menfaatlerini gözeten alanlarda, ekonomik ve demokratik standartları daha da güçlendirecek, yoğun bir çalışma ortamına girilmesi gerekmekte. Türk iş dünyasının, ekonomi ve piyasa çevrelerinin bütünüyle işlerine odaklanmalarını sağlayacak bir referandum sonucu net olarak karşımızdayken, referanduma yönelik tartışmaların alevlendirilmesi, adeta 'Gezikalkışması' benzeri çağrılarda bulunulması, 16 Nisan Referandumu ile 'küreselhareket'ine başlamış olan Türkiye'nin, ekonomik kazanımlarını hızla artıracak bir sürecegirmesini engellemeye, baltalamaya yönelik açık bir saldırı olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye Ekonomisi'ndeki 15 yıllık 'sessiz devrim'in kalesi konumundaki, Türk sanayisinin

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 39 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma