Türkiye'nin son 14 yılda, ekonomi alanındaki tarihsel dönüşümü
adına, büyüme performansı, kamu maliyesinin yeniden
yapılandırılması, mega projeler, makro ve mikro düzeyde
gerçekleştirilen reformlar gibi birçok önemli başlık
sayılabilir.
Saydığımız bu başlıkların arasına, 'Uyanan ve Yükselen Anadolu'yu
da eklememiz gerekir.
AK Parti, iş dünyasından, esnaf ve sanatkâr kesiminden gelen
kurucuları ile, 'Anadolu Ateşi'ni yeniden alevlendirdi ve 'Anadolu
Kaplanları' organize sanayi bölgeleri ile, şehirlerin üretim ve
ticaret kapasitesini birkaç kez katlamaları ile, kentlere yeni bir
soluk, yeni bir ekonomik canlılık kazandırmaları ile, Anadolu'nun
birçok kentini istihdam açısından bir cazibe merkezi haline
getirmeleri ile, Türkiye Ekonomisi'ni 'Anadolu Dinamizmi' ile
tanıştırdılar.
Türkiye Ekonomisi'nin 'büyüme' başarısını, hikâyesini
sürdürülebilir kılmak adına, küresel ekonomik sistemin sıkıştığı
bir noktada, yeni bir yol haritası oluşturma gayreti içindeyiz.
Küresel ekonomik sistemdeki sıkışmayı dikkate alarak, siyasi
liderlerimizin çağrılarındaki en can alıcı noktayı atlamadan,
'özgücümüz'e dayalı yeni bir büyüme modeli üzerinde çalışmaları
hızlandırmış durumdayız. Yeni büyüme modelinin özünde, 'Anadolu
Dinamizmi' adına yeni bir sıçrama, yeni bir heyecan için gerekli
yapı taşlarını bir araya getirmemiz gerekiyor.
Türk Bankacılık Sektörü'ne, Ekonomi Yönetimi'nin tüm kurumlarına
'Anadolu Ateşi'nin yeniden harlanması adına, önemli görevler
düşüyor.
Türkiye'nin yükselen yeni 'orta sınıf'ını yeni bir Anayasa, yeni
bir ekonomik model ile 2023'e, 2050'ye taşımamız gerekiyor.