2001 Krizi sonrasında, Türkiye Ekonomisi'nin yeniden yapılandırılmasında elde ettiğimiz başarı, küresel ekonomik sistemin tıkandığı süreçte, Türkiye'nin de bu tıkanmaya yönetmek adına kendi imkanlarını seferber etmesine büyük imkan sağladı. Türkiye'nin ortalama yaşam standardında sıçramaya oranla, hane halkı borcunun milli gelire oranı, dünyanın önde gelen pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomisindeki oranların hayli altında. Kamu mali disiplini konusundaki yapısal reformlar ve sürdürülebilir kamu gelirharcama yönetimi, kamu borç stokunun milli gelire oranında da Türkiye'yi başarılı bir konuma taşıdı. Bu başarılara bağlı olarak, Türk Hazinesi'nin nakit yönetimi tarihinin en iyi noktasında. Bu kritik önemdeki imkanlardan yararlanarak, küresel sistemin sıkıştığı noktalarda, gerek 2008-2009 döneminde, gerekse de 2013'den bu yana, belirli aralıklarla, yapısal reformların sağladığı hareket kabiliyetini, büyüme hikayemizi sürdürülebilir kılmak adına etkili kullandık.