TCMB, reel sektörde ve finans sektöründeki fiyat belirleme
alışkanlıklarındaki ciddi bozulmayı dikkate alarak, piyasaya güçlü
bir mesaj vermek adına, benim iki aşama olabileceğini öngördüğüm
faiz artışını tek adımda gerçekleştirecek 6.25 puanlık bir faiz
artışı kararı aldı. Reel sektörde fiyat belirleme
alışkanlıklarındaki bozulma, 'fırsatçılık' boyutuyla, ithal
hammadde, ara mamul ile üretilmeyen ürünlerde dahi fahiş fiyat
artışları olarak kendi göstermekte. Bu nedenle, Ticaret Bakanlığı
bu tür ölçüsüz fiyat artışlarını 'ticari aldatmaca' kapsamına aldı
ve denetimleri yoğunlaştırdı. Finans sektöründe, bankacılık,
finansal kiralama ve faktoring alanında fiyat belirleme
alışkanlıklarındaki bozulma ise, manşet yıllık enflasyon yüzde 19
olmasına rağmen, reel sektöre rotatif kredilerde, çeşitli finansman
modellerinde yüzde 30'dan başlayıp, yüzde 40, 42, hatta yüzde 50
faizle kaynak kullandırmaya kadar varmakta. Reel sektör de doğal
olarak, finans kurumlarının kaynak kullandırma maliyetlerindeki bu
düzeyde sıçramaya ateş püskürüyor.
TCMB, 2-3 yıldır, yerel ve küresel algısına yönelik saldırılara,
'araç bağımsızlığı' olmadığına dair yakıştırmalara böyle bir güçlü
adımla cevap vermek de istemiş gözüküyor. Esasen, ekonomi
literatüründe TCMB'nin veya ekonomi yönetiminin bu tür sert ve
etkili adımları 'bazuka yaklaşımı' (bazooka approch) olarak
adlandırılır. Aynen, orduda kullanılan bazuka silahının etkisi gibi
bir etkinin piyasada oluşturulması hedeflenir. Bu adım, hiç
şüphesiz hane halkı tüketim harcamaları üzerinde hayli sınırlayıcı
ve hane halkını daha fazla tasarruf etmeye özendirici; özel sektör
yatırım harcamaları üzerinde ise 'erteleme' boyutunda net bir
etkiye sebep olacağı gerçeğiyle, büyümeyi ciddi anlamda
yavaşlatacak. İstihdam üzerindeki etkisi de olumsuz olacaktır.
Büyümenin bu dönemde dış talepten, yani ihracat ve turizm
gelirlerinin pozitif etkisinden destek alması önemli bir
gerekliliktir.
Ancak, esas gereklilik, Para Politikası Kurulu'nun temel para
politikası faiz oranını enflasyon beklentilerinin 2-3 puan üzerine
çıkarmasının kısa süre içinde enflasyonda trendi aşağı
döndürmesidir. Böylece, yıllıklandırılmış manşet enflasyon hızla
gerilemeye başlayınca, TCMB de hızla temel para politikası faizini
aşağı çekerek, faiz hadlerinin bu derece yükselmesinin büyüme,
istihdam, üretim ve yatırımlar üzerindeki negatif etkisini azaltır.
Bu nedenle, TCMB'nin bu sert adımının en geç 3 ay içinde enflasyon
üzerinde aşağı yönde bir trendi sağlaması adına, TCMB'nin 'bazuka
yaklaşımı'yla senkronize edilmiş bir maliye politikası ve direkt
kontrol politikası tedbirler paketinin eşzamanlı olarak devreye
girmesi öncelik arz etmekte. Bu amaçla, 20 Eylül'de açıklanacak
yeni OVP pek çok soruya cevap oluşturacaktır. 'Dolar'cılar tam
karar aşamasında. Bir darbe daha dövizde satışları
hızlandıracaktır.