Küresel düzen 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ki en gergin, en
çalkantılı döneminden geçerken, batı kültürünün
'belirsizlikler'den ve
'şiddet'ten beslenme alışkanlıklarını, hatta
tercihini göz ardı etmek yaman bir hata anlamına gelir. Anadolu ve
Mezopotamya'nın hoşgörü anlayışı, empati kabiliyeti, batı
kültüründe sanki kıymet veriliyormuş gibi gösterilen, zaman içinde
özümsenmiş gibi gösterilen gerçek bir medeniyet dokusudur. Oysa,
ari ırk takıntısına dayalı faşizm, gaddarlık ve vahşet batı
kültürünün önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, ulusötesi
yapılar, batı toplumlarının genetik kodlarında yer alan bu
unsurları nasıl manipüle edeceklerini çok iyi bilirler.
Bakmayın, gelişmiş ekonomilerin düşüncü kuruluşlarının, sivil
toplum kuruluşlarının, akademik camianın 'Belirsizlik
Çağı'dan duydukları rahatsızlığa. Özünde, ulusötesi
yapıların hakimiyetinde, 'Belirsizlik Çağı'nı yöneten ve algı
olarak yayan, dünyanın farklı coğrafyalarında savaşı ve kan
dökülmesini motive eden, dünyanın geniş coğrafyalarına belirsizliğe
dair endişe, korku salan bizatihi gelişmiş ülkelerdir. Yükselen
ekonomiler ve gelişmekte olan ülkelerde...