Okuyucularımız, bir süredir küresel düzendeki yeniden yapılanma
sancıları, Küresel Kuzey ile Küresel Güney arasında, bir dönemin
G7 ekonomileri ile bugünün yükselen
E7 ekonomileri arasında artan
rekabet ve küresel sisteme hakim olma mücadelesinin farklı
boyutlarını aktarma gayretimizi izlemekteler. İster çağlar kapanıp,
çağlar açılırken, ister sömürgecilik döneminden küresel ölçekte
topyekun kalkınma dönemine geçilirken, uygarlık tarihindeki her
önemli kırılmanın felsefesinin iyi irdelenmesi gerekir. Nitekim,
21. Yüzyıl'ın içinde bulunduğumuz bu döneminde, yükselen gelişmekte
olan ekonomilerin, kısaca E7 Grubu'nun küresel
ekonomi-politik sistemde artan ağırlığına,
hakimiyetine bir günde gelinmedi.
Bugün, ister Avrupa Birliği Projesi, ister
BRICS+, ister Şangay İşbirliği
Teşkilatı, her uluslararası platform varlık
nedenini temel gerekçelere, temel bir felsefeye dayandırarak izah
etmeye çalışıyor. Bununla birlikte, batılı ülkelerin bir araya
gelerek oluşturdukları Atlantik İttifakı
ülkelerinin 1840'lardan bu...