Ekonomik, askeri, siyasi güç ve bilgi teknolojileri üzerinden
yürüyen bölgesel ve küresel liderlik rekabeti, giderek sertleşeceği
yeni bir 'strateji oyunu' sürecine girmiş durumda. Rusya ve Çin
ikilisinin ABD'ye karşı, 'bu defa işler kolay olmayacak' anlamına
gelen hamleleri ve liderler tarafından dillendirilen meydan
okumalar, Avrupa Birliği ve İngiltere gibi aktörleri de
pozisyonlarını gözden geçirmeye zorluyor. Türkiye, küresel
ekonomi-politik düzen yeniden yapılanırken, 5000 km çapındaki 1. ve
2. kuşak komşu ülkelerin tümüne, ortak bir gelecek için birlikte
olma çağrısında bulunuyor. Türkiye'nin Avrasya'daki bölgesel ticari
ortaklık hamleleri, sadece İstanbul, Ankara ve İzmir'i değil,
Erzurum, Mersin, Hatay, Trabzon gibi illerimizi de Avrasya'nın
stratejik 'kapı'larına dönüştürmekte.
Çin'in 'kuşak-yol' projesinin ulaştırma, lojistik ve ticaret
alanında sağlayacağı yeni fırsatlar, Erzurum'u da "Türkiye'nin
Asya-Pasifik'e açılan Kapısı" konumuna getirmekte.
Güçlü bir kadroyla, geçtiğimiz perşembe-cuma Erzurum'da
gerçekleştirdiğimiz 'Erzurum'da Sabah' etkinliğinde, ilin kanaat
önderleriyle ve sahada Erzurumlularla yaptığımız toplantı ve
temaslar, Erzurum'un 2023, 2053 ve 2071 için yeni bir atılıma hazır
olduğunu, 'helvayı yapacak' yeni bir yol haritası adına, stratejik
planlamaya inanan liderleri olduğunu gösterdi. Bilhassa, Erzurum
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Türkiye'nin stratejik
konuma sahip şehirlerinde yerel yönetim tecrübesi kazanmış ekibinin
4 yılda başardıkları, ilin önümüzdeki 25 yıl için yeni bir
sıçramayı gerçekleştirecek bir heyecan ve kararlılık yakaladığını
gösteriyor.
Yaşanabilirlik ve erişilebilirlik adına, iller arası rekabetçilik
kriterler...