Dünya siyasetinde önemli bir kırılma döneminin, önemli bir
kavşak dönüşünün içinden geçiyoruz. İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi'nin kabulünün 69. yılını geride bırakırken, insanlık
ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve
devir kabul etmez haklarının tanınması adına, uluslararası
kurumların ortaya koymaları gereken mücadele iyi gitmiyor.
Türkiye, 1949'dan bu yana söz konusu evrensel değerlerin
uygulanmasına yönelik insani bir mücadelenin içinde.
Bununla birlikte, evrensel değerlere yönelik çalışmaları küresel ölçekte yürütebilecek bir ekonomik ve idari beceriye ancak son 15 yılda ulaşabildik.
Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı E7 Grubu, dünya
ekonomi-politiğinde artan ağırlıklarına bağlı olarak, evrensel
değerleri sahiplenme, himayesine alma noktasında küresel ölçekte
çabalarını yoğunlaştırırken, küresel ekonomi-politikte ağırlık
erozyonu yaşayan G7 Grubu'ndaki radikalleşme, aşırı sağcılaşma, tüm
uluslararası sistemi endişeye sevk eden bir boyut kazanmış
durumda.