Küresel piyasalar iki haftadır bu akşam ABD Merkez Bankası'nın
(FED) açıklayacağı faiz kararıyla yatıp kalkıyorlar. FED'den faiz
artış kararı çıkacağına dair beklenti dorukta ve esas, 2017'de kaç
kez faiz artıracağı merak konusu.
FED'in küresel piyasalarda sebep olduğu basıncı ve Türkiye-AB
ilişkilerinde bu dönemde yaşanan gerginliği bahane eden bir kesim
de, fırsat bu fırsat, 10 Ocak'tan bu yana attığı proaktif adımlar
nedeniyle, TCMB kendisine uygulanan 'yüklü oranda faiz artır'
baskısını bertaraf etmiş iken, şimdi kendilerine göre TCMB üzerinde
yeniden baskı oluşturma 'fırsat'ı yakalamış olmanın heyecanı
içindeler. Bu nedenle, FED'in olası faiz artış kararı sonrasında,
yarın gerçekleşecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından
yüklü bir faiz artışı kararı çıkması gerektiği görüşünü yeniden
sahaya sürdüler.
TCMB için sürecin yönetilmesinin kolay olmadığı bir gerçek. Bununla
birlikte, anayasa paketinden çıkacak 'Evet' ile elde edilecek
siyasi istikrar, döviz kurları ve faiz oranlarını yukarı iten
piyasa basıncında gözlenecek azalma ve bilhassa yaz başından
itibaren yeniden gerileme trendine girmesi beklenen enflasyon
oranları dikkate alındığında, TCMB'nin şu anki koşullara göre
'yüklü' faiz artışı kararı yönünde adım atması, orta vadede büyüme
performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, TCMB
açısından, TL'nin reel değerini yönetmeyi sürdürecek proaktif
adımları 2 ay daha devam ettirmek daha doğru bir taktik
olabilir.