Kerem Alkin Sabah Gazetesi

Hedef ‘atıl kaynak’ların canlandırılması

ABD'nin yeni seçilmiş başkanı Donald Trump'ın izlemesi beklenen ekonomi politikasının önemli sonuçlarından birinin, gelişmekte olan ülkelerden ABD'ye doğru sermaye çekilmesi ve dolar cinsinden borçlanma...

09 Aralık 2016 | 91 okunma

ABD'nin yeni seçilmiş başkanı Donald Trump'ın izlemesi beklenen ekonomi politikasının önemli sonuçlarından birinin, gelişmekte olan ülkelerden ABD'ye doğru sermaye çekilmesi ve dolar cinsinden borçlanma maliyetlerinin artması olacağı konuşuluyor.
Bu da, Türkiye gibi önde gelen gelişmekte olan ekonomilerin yabancı para cinsinden varlıklarını güçlendirmek adına ek tedbirler almalarını gerektirecek.
Bu tedbirlerin bir boyutu, ekonomide atıl durumda bulunan döviz ve altın cinsinden tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını, bir diğer boyutu ise, Türk bankacılık sektöründeki atıl aktiflerin yeniden krediye dönüştürülmek amacıyla, menkul kıymetleştirilmesini gerektiriyor.
Bu durumda, Merkez Bankamız, BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul'un koordinasyonunda bir dizi adımın atılması gerekecek. Yastık altındaki altın ve dövizin ekonomiye kayda girmiş bir tasarruf olarak kazandırılması kritik önemde.
Çünkü, Trump'ın ocak sonunda resmen göreve başlaması ile, sadece küresel ekonomi alanında değil, bilhassa küresel siyaset alanında tarihi bir yeniden yapılanma süreci başlayacak. Pasifik ile Atlantik arasında küresel ekonomipolitik sistemin yeniden yapılanmasına yönelik tarihi bir satranç oynanıyor ve artan basınç, ülkeler için hem siyasi, hem de ekonomik boyutta bir seferberliği gerektirmekte. Türkiye, Kurtuluş Savaşı sonrasında, ilk kez, büyük bir küresel yeniden yapılanma sürecinin tam merkezinde, iş dünyasının ve halkın desteği ile süregelen bağımlılıklardan kurtulmaya yönelik hamleler yapıyor.
Ekonomik aktivitenin gerektirdiği döviz işlemleri dışında, Türkiye ekonomisinde hayatın yerel para birimine endekslenmesine yönelik, Türkiye ile ticari partnerleri arasında ülkelerin yerel para birimleri cinsinden dış ticarete yönelik kritik önemde bir dönüşümden söz ediyoruz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 39 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma