Bir devletin milli
egemenliğine, bir milletin
bekasına doğrudan tehdit oluşturan, milli egemenliğe ve
bekaya karşı kötü niyet oluşturan her ulusötesi teşebbüs, tuzak,
operasyon, strateji; hatta yeri geldiğinde doktrin doğrudan
'Ulusal Güvenlik' meselesidir. 10
yıl öncesine kadar ağırlıklı olarak askeri alanda, istihbarat
alanında, savunma alanında bu kapsama giren tehdit ve kötü niyetli
teşebbüsler ulusal güvenlik meselesi olarak tanımlanırdı. Bugün
ise, tarım-gıda arz güvenliği, enerji güvenliği, siber güvenlik ve
tedarik-lojistik ağı güvenliği de artık birer ulusal güvenlik
meselesine dönüşmüş durumda. Bu nedenle, artık ülkelerin salt
güvenlik, istihbarat, diplomasi birimlerinin sorumluluğunda olan
bir alandan söz etmiyoruz.
Ülkelerin tüm kamu birimleri, tüm siber ağ paydaşları, reel sektörü
temsil eden tüm kuruluşları, ülkesinin bekası için çalışan tüm
sivil toplum kuruluşları da 'Ulusal Güvenlik' mücadelesinin,
çalışmalarının vazgeçilmez parçası olmak durumunda. 'Soğuk
Savaş' ve 'iki kutuplu dünya'
gerginliğinin sona erdiği 1990'lı yılların sonları ve...