2024 dünya siyaset tarihi açısından küresel nüfusun yüzde
65'inden fazlasının oy kullandığı ve çok sayıda ülkenin seçim
süreci yaşadığı müstesna bir yıl olarak hatırlanacak. Bu durum, hiç
şüphesiz, 2024'ün ister girişimci, ister çalışan, toplumun her
kesiminden siyaset alanına yönelik kritik önemde taleplerin dile
getirildiği bir yıl olması özelliği de taşıyor. Gerek reel
sektörden, girişimciden, bilhassa KOBİ'lerden, gerekse de çalışan
kesimden en sıklıkla gündeme getirilen husus ise, ülke ekonomisinin
'yeni kabiliyetler' kazanması.
Çünkü, küresel rekabette öne çıkan dönüşüm baskısı, bir tarafta
'ikiz dönüşüm', yani dijital dönüşüm ve yapay zeka
alanı, diğer tarafta 'yeşil dönüşüm', yani çevre,
sıfır atık ve net-sıfır karbon odaklı, temiz ve yenilenebilir
enerji odaklı dönüşüm, dünyanın önde gelen 40 ekonomisinin bundan
sonra küresel rekabetteki konumunu açısından belirleyici
olacak.
Bu noktada, üretim faktörlerinin yeni nesil
küresel rekabet koşullarına göre yeniden yapılandırılması, üretim
faktörlerine yeni kabiliyetler, yeni beceriler kazandırılması
kritik önemde başlıklar olarak öne...