Gerek OECD, gerekse de Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında, çevre, iklim ve enerjiye yönelik iki önemli başlık, ilki 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacına ulaşılmasına yönelik zorluklar ve riskler, ikinci başlık olarak ise, bu sürecin bir önemli parçası olan 'temiz ve yeşil enerji dönüşümü'ne yönelik stratejiler ve risk analizleri tüm hızıyla süregelmekte. Sadece zorluklar ve riskler değil elbette, söz konusu hedeflere ulaşılmasını sağlayacak proje, araştırma ve raporlar da adeta yağıyor. Tüm odaklanma ve kararlılığa rağmen, yürütülen önemli çalışma ve projelere rağmen, dünya genelinde üretim için yüksek enerji tüketimine bağımlılığı olan sektörler için, 'net sıfır karbon' hedefi adına, 'yüzde 100 elektrik'e dayalı bir dünyaya geçiş halen uzak bir gelecek olarak öne çıkmakta. Bu nedenle, bir tarafta OECD, diğer tarafta BM'nin 'temiz ve yeşil enerji dönüşümü' çalışmaları, Avrupa Birliği Komisyonu'nun araştırma ve düzenlemeleri, üretim için yüksek enerji gerektiren, yüksek enerji tüketimine bağımlı sektörler için küresel enerji denklemine 'yeşil hidrojen'i...