Son 10 gündür, dünya medyasının tanınmış markalarının görsel, yazılı, işitsel ve sanal yayınlarını dikkatle takip ediyorum. İstisnasız, Rusya-Ukrayna gerginliğiyle ilgili röportaj, açık oturum, haber ve değerlendirmelerin tümünde, birden fazla uzman konuk konuyu dönüp dolaşıp, Türkiye'nin ve Hindistan'ın küresel ekonomi-politikteki vazgeçilmez önemine getiriyor. Söz konusu uzmanlar, Türkiye'nin başta NATO olmak üzere, Atlantik ve batı ittifakının temsilcisi uluslararası kurumların başından beri kurucu üyesi olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin batı ittifakının bölgesel ve küresel çabalarına en kritik önemde katkıyı sağlayan ülkelerin başında geldiğini belirttiklerini hatırlatmamıza gerek yoktur sanırım.
Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte 'oyun kurucu' bir ülke olduğunun tekrar tekrar vurgulandığı bir dönemde, Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF), 2. yılında, 3 bin seçkin katılımcıyla, 7 devlet ve hükümet başkanına, 80 bakana, 39 uluslararası teşkilatın üst düzey yöneticilerine; 75 ülkeden kanaat...