1990'lı yılların başında 'Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve 'iki kutuplu' bir dünyadan ABD odaklı 'tek kutuplu' bir dünyaya geçiş, o dönemde Amerikan ekonomisinde güçlü bir ekol olarak 'neoliberal' görüşün de önünü açtı. 'Neoliberal' anlayışın güçlenmesi ve geniş bir kesimde kabul görmesi, 2000'li yılların başında 'küreselleşme' olgusunun yükselişini de tetikledi. Pek çok yazımızda 'küreselleşme 2.0' olarak tanımladığımız bu süreç, özünde dünya ekonomisi ve küresel ticarette 'kıtalar üstü' bir entegrasyonu tanımlamaktaydı. Küresel ekonomi-politik sistemde her an öne çıkacak, her an patlak verebilecek jeopolitik gerginlikleri, küresel ve bölgesel çatışmaları göz ardı eden bu anlayış, 'ekonomik bağımlılığı' adeta özendirici bir dönemi temsil...