Türkiye, depremlerin şiddetlerinin cihazlarla ölçülebildiği modern tarihin kara toprağında gerçekleşmiş en ağır iki depreminin yaralarını hızla sarmayı düşünüyor. Tarihte, bu kadar geniş bir coğrafyayı, aynı anda 10 şehri vuracak bir depremle mücadele, hem dev bir arama kurtarma operasyonunu, hem dev bir lojistiği, hem de bu kadar geniş alana yayılmış bir operasyon bölgesine hakim olunacak unsunları, teçhizatları, imkânları gerektiriyor. Depremin ikinci gününden itibaren milli ve yerli insansız hava araçlarımızın farklı model ve farklı teçhizatla donatılmış olarak seferber edilmesi, kimi araçların havadan müdahale edilmesi gereken alanlarla ilgili bilgi aktarırken, kimi araçların ise üzerindeki mobil baz istasyonlar sayesinde, enkaz altından yetkililere ulaşmak isteyen, yardım bekleyen depremzedeler için büyük işlev görmesi, Türkiye'nin yerli ve milli savunma sistemleri hamlesinin sadece savaşta değil, barışta da ne kadar kritik önemde bir hamle olduğunu bir kez daha...