21. Yüzyıl'ın 'yükselen kıtası' Afrika'ya Küresel Kuzey ve
Küresel Güney'in ilgi artışında adeta katlanma söz konusu. Ancak,
söz konusu 'ilgi rekabeti'nin boyutları, aynı
zamanda Afrika'nın pek çok ülkesinde politik istikrara yönelik
gerginlikleri veya istikrarsızlıkları da zaman zaman tetikliyor.
Çünkü, 'ilgi rekabeti'nin metotları konusunda gözlemlenen
tuhaflıklar, Afrika'da kanaat önderleri, Afrika siyasetinin kilit
temsilcileri, Afrika toplumlarını temsil eden sivil toplum
kuruluşları ve teşkilatlar nezdinde farklı değerlendirmelere,
farklı tartışmalara, farklı yaklaşımlara da sebep olmakta. Genel
manada Küresel Kuzey ve bilhassa Avrupa açısından Afrika Kıtası'nda
bir 'güven' sorunu olduğu, Avrupa'nın Afrika'da
ciddi bir 'repütasyon' sorunu
olduğu aşikar. Bu nedenle, Afrika'nın enerji dönüşümü ve dijital
dönüşümü için G20 ülkeleri tarafından ortaya konan çabalar, doğal
olarak Afrika'nın olağanüstü doğal kaynak ve yer altı
zenginliklerini de kıymetli hale getiriyor.
Peki, neden Afrika? Öncelikle demografik geleceğin cazibesiyle
başlayalım. Bugün 1,4 milyar nüfusu devirmiş olan Afrika, 2100
yılında 4,4...