ABD ile Sovyetler Birliği'nin başı çektiği 'Soğuk Savaş' dönemi
bittiğinde, dünya ekonomisinin büyük bir yükten kurtulduğu ve
küresel ölçekte önemli bir sıçrama yaşanacağı umut
edilmişti. Aradan geçen 25 yıl, dünya ekonomisine, daha
fazla çevrekirlenmesi, önü alınamamış bir
yoksulluk, işsizlik ve tüm bu
sosyo-ekonomik tablodan beslenen bir 'küresel terör'
belası olarak döndü. Geriye dönüp baktığımızda,
ülkelerin ve uluslararası toplumun en fazla
sıkıştığı, en fazla çaresiz kaldığı nokta; işlemeyen
'bürokrasi' nedeniyle, dağ gibi biriken sorunların sebep
olduğu çözümsüzlük yumağı olarak ifade
edilebilir. Birleşmiş Milletler, NATO, IMF, Dünya
Bankası veya OECD; uluslararası kurumların tümünde bir
kokuşmuşluk, ideallerden uzaklaşmışlık, sorunların
esas kaynağını görmemezlikten gelmeye yönelik bir akıl
tutulması gözleniyor.
Dünya ekonomisinin, kendini bu derece karamsar bir tablonun içinde
bulmasında, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda gözlenen
'liderlik' eksikliğine bağlı olarak, cesaret gerektiren
kararların alınamamış olmasının etkisi büyük. Siyasal
sistemlerde derinleşen'çürümüşlük' ile
birlikte, bürokrasinin 'zihniyet çöküşü'nü acıyla
seyrediyoruz. Önde gelen ülkelerin tümü, ciddi siyasi model
değişikliği ve bunun bürokraside tetikleyeceği tarihi bir
'zihniyet' değişikliği ile, önümüzdeki dönem 'basıncı' artacak olan
küresel meselelere yönelik olarak, yoğun bir hazırlık
içindeler. TBMM'de kabul edilen yeni Anayasa
değişikliğinin Türkiye'ye sağlayacağı tarihi fırsat ve
'zihniyet' değişikliğini ısrarla halkımıza izah
etmek üzere, önümüzde çok değerli bir 75 gün var.
Fitch'in 'okuma' sorunu
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından bu akşam
açıklanması beklenenTürkiye not değerlendirmesi, terör ve
darbe girişimi dahil, ağır badireleri, dinamik ekonomisi ve
liderlik becerisi ile ustalıkla