Ülkeler, bu zorlu etaba yönelik olarak, para politikasından,
ihracatın desteklenmesine, üretim teşviklerinden, özel nitelikte
ticaret anlaşmalarına; her türlü hazırlığı ve adımı hızlandırmış
durumdalar.
Misal, ABD Başkanı Trump'ın ABD Merkez Bankası'ndan (FED) eylül ayı
toplantısında en az 1 puanlık faiz indirimi talep etmesi.
Avrupa Birliği ekonomilerine yönelik kırılgan beklentiler ve Avrupa
Merkez Bankası'nın (ECB) tutumuna bağlı olarak, euro-dolar
paritesinde 1,10 doların altını görmek uzak bir ihtimal değil. Önde
gelen ekonomilerin para birimleri ABD Doları karşısında değer
kaybettikçe, Dolar Endeksi de 98 puan civarındaki seyrini
sürdürdükçe, Başkan Trump'ın sinirleri bir kat daha artıyor.
Bu noktada, ABD tarafı Çin'e daha ağır yaptırımlarla yaklaştıkça,
Çin'den ciddi tedarik sağlayarak mal üreten, iş yapan, kendisini
dünyaya ihracat yapan ABD şirketleri ciddi manada zorlanmaya, fiyat
tutturamamaya başladılar.