İçinde bulunduğumuz sonbahar, başta Birleşmiş Milletler
(BM), dünyanın önde gelen 19 ülkesi ve Avrupa
Birliği'nin birlikte yer aldığı G20 platformu ile, Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Örgütü olmak üzere, uluslararası kurumların
bütününde 'Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yönelik 17
temel başlığın tümünün ele alınacağı bir dönemi temsil
ediyor olacak. Sürdürülebilir tarım ve gıda için, sürdürülebilir
iklim koşulları için, küresel yoksullukla etkin mücadele için,
sürdürülebilir, temiz ve yeşil
enerji için pek çok uluslararası zirveye;
bu zirvelerde dünyanın önde gelen ülkelerinin liderleri tarafından
tarihi kararlara imza atıldığına birlikte şahit olacağız.
Bu süreç, hiç şüphesiz ki, 'küresel virüs salgını' gölgeliyor olsa
da, yeryüzünün geleceği açısından, küresel ekonomi-politik
platformda en öncelikli konu başlığı olarak görülen
'küresel iklim değişikliği'ne yönelik yoğun
tartışma ve kararlara da sahne olacak. Nitekim, bu süreç aynı
zamanda bazı kavramların değişmesine, yeni kavramların öne çıkışına
da sebep teşkil edecek. Bu kavramlardan birisi, örnek vermek
açısından, 'düşük karbon...