Son 6-7 yıldır, başta MÜSİAD olmak üzere, davet edildiğimiz iş
dünyası sivil toplum kuruluşları ve şirketlerimizin istişare
toplantılarında, küresel ekonomi-politiğin 2000'li yıllarla
birlikte, 25-30 yıl sürecek bir 'kara deliğe sürüklenme' dönemine
girdiğini vurgulamaktayım. 'Kara delik' kavramına aşina olanlar
bilirler ki, uzaydaki bir kütle kara deliğe doğru sürüklendikçe
çekim hızı olağanüstü değerlere ulaşır. Bunu, huninin en dar yerine
doğru sürüklenen bir dünya siyasetinin, 2020-2030 dönemini huninin
en dar yerinden geçecekleri zorlu bir etap olarak gözünüzde
canlandırın. Bu zorlu dönem yaklaşırken, Türkiye'ye yapılabilecek
en büyük kötülük, Türkiye'yi kamu ve özel sektörde sert ve etkili
tasarruf tedbirleri almadan bu sürece hazırlamaktan geri
bırakmaktır. Bu nedenle, sınırlı detayları dün kamuoyu ile
paylaşılmış olan ve bugün Hazine ve Maliye Bakanımız Albayrak
tarafından 11'de açıklanması beklenen 'Yeni Ekonomi Modeli',
Türkiye'nin geleceği adına önemli bir çağrı alınacağına ve ciddi
tedbirlerin hayata geçirileceğine işaret ediyor.
Öncelikle, ekonomi alanında hem kamunun, hem de özel kesimin, hane
halkı ve işletmelerimizin 'ayağını yorganına göre uzatacağı' ve
'tefekkür edeceği' bir döneme giriyoruz. Bu noktadan hareketle,
merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1.5'e
çekilip, o seviyede tutulacağı; özel kesimin de ağırlık vereceği
tasarruf tedbirleriyle, cari açığın milli gelire oranının yüzde 4
civarlarında dengeleneceği yeni bir döneme giriyoruz. Bu nedenle,
2019 ve 2020'yi yüzde 3-4 seviyesinde bir GSYH büyüme oranıyla
geçmemiz gerekecek. Bilhassa, başta kamu bankalarımız olmak üzere,
Türk bankacılık sektörünün büyük altyapı yatırımlarında önemli
finansör görevi üstlendikleri dönemi sonlandırarak, bu tür büyük
projeler için yurtdışı finansman ve/veya Çin, Japonya, Güney Kore
gibi ülkelerden yabancı yüklenici ve yatırımcı bulmak koşuluyla bu
yatırımlara devam etme kararlılığı kritik önemde.
Türkiye Ekonomisi'ni 'küresel' operasyon birimlerine çerez yapmamak
önceliğimiz ise, gerekirse 2 yıl için tüm mega projeleri,
uluslararası yüklenici talip olursa ancak devam ettirmeliyiz. Bu
tedbirlerin etkili uzantısı olarak, 2018'in ikinci yarısı için,
kamuda 35 milyar liralık tasarruf ve gelir artırıcı önlemle faiz
dışı fazlanın 5 milyar liraya yükseltilmesi, Bakan Albayrak ve
ekibinin kararlılığı açısından önemli bir gösterge. Keza,
Hazine'nin kredi çevirme oranını önce yüzde 100'e, 2019'da ise,
başarabilirsek, bu oranın altına da çekmemiz, faiz oranlarının
düşmesine önemli katkı sağlayacaktır. Ve tüm bu tedbirler, 'Yeni
Ekonomi Modeli'yle birlikte, 2019'da enflasyonu elbette ki hızla
tek haneye çekecek.