Kerem Alkin Sabah Gazetesi

YEP, bilgi ekonomisi ve 5G

Yeni Ekonomik Program'ın (YEP) 'dengeleme-disiplin' dönemi tamamlandıktan sonra geçilecek olan 'üretim ve ihracatta yüksek katma değere odaklı değişim' dönemi, Türkiye'yi 'orta gelir tuzağı'na düşme riskinden...

26 Eylül 2018 | 5.497 okunma

Yeni Ekonomik Program'ın (YEP) 'dengeleme-disiplin' dönemi tamamlandıktan sonra geçilecek olan 'üretim ve ihracatta yüksek katma değere odaklı değişim' dönemi, Türkiye'yi 'orta gelir tuzağı'na düşme riskinden kurtarmak adına, gerçek manada bir 'bilgi ekonomisi' hamlesine odaklanmayı gerektiriyor. Bu nedenle, salt ekonomi alanında alınacak tedbirler ve yatırımların verimliliğini, kalitesini artıracak, ihracatı destekleyecek tedbir ve yapısal reformlar değil, Türkiye'ye bilgi ekonomisine dayalı bir 'bilim-teknoloji-inovasyon' ekosistemi kazandıracak yasal altyapı ve zihinsel dönüşümün de tamamlanması gerekiyor.
TBMM'nin yeni yasama döneminde hızla hayata geçirilebilecek 'bilgi ekonomisi'ne dayalı yeni bir 'bilimteknoloji- inovasyon' ekosistemi yasası, genel kurulda onaylandıktan sonra, Türkiye'yi 2023, 2053, 2071'e taşıyacak tarihi bir zihinsel dönüşüm için yol haritası netlik kazansa da, bu zihinsel dönüşümün teknik altyapısına dönük olası tıkanma, Türkiye'yi önümüzdeki 10 yıl içinde küresel rekabette ulaşabileceği seviyesinde bıraktıracaktır.
Bu noktada, 5G teknolojisinin nasıl okunduğu, nasıl algılandığı ve 5G teknolojisinin başarısı adına, Türkiye'nin ne düzeyde bir ulusal geniş bant altyapısına sahip olması gerektiği iyi okunmalı, iyi analiz edilmeli ve üzerinde çalışılmalı. Her şeyden önce, Türkiye 5G teknolojisine insanlar akıllı cihazlarıyla daha rahat konuşsun, daha kolay sohbet etsin, daha kolay sosyal paylaşımı yapsın, müzik indirsin, daha hızlı video, dizi seyretsin diye geçtiğimiz zannediliyor ise, vahim bir hatanın eşiğindeyiz demektir.
Çünkü 5G, özünde, bir ülkeyi hammadde, ara mamul ve nihai mamulün üretiminde, tedarikinde, ilk kullanıcıdan, son kullanıcıya ulaştırılmasında verimliliği ve maliyet yönetimini mükemmel bir düzeye taşıyacak dijital altyapı, ülkenin yer üstü ve yer altı kaynaklarının etkin kullanılması adına, enerji, su imkânlarının etkin kullanılması adına her türlü dijital teknolojiden yararlanılması anlamına gelmekte.
Bunun, akıllı tarım, akıllı enerji, akıllı şehirler, akıllı sanayi, akıllı lojistik, akıllı ulaşım teknolojileri, her şeyin interneti (IoT); üretimden tüketimi, ekonomideki süreçlerin her aşamasında yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılması boyutunda kritik önemde detayları söz konusu. YEP'in 'değişim' dönemi, tarımda, sanayide ve hizmetler sektöründe üretim ve ihracatın katma değer odaklı bir sürece dönüşmesini tanımlıyor ise, bunun özü 'bilgi ekonomisi'ne dayalı bir ekosistemin oluşturulmasıdır. Böyle bir ekosistem ise, akıllı teknolojilere dayalı, 5G teknolojisiyle güçlendirilmiş, Türkiye sathında 1.3 milyon kilometrelik bir fiber optik, ulusal geniş bant ağını gerektiriyor. Ha, bizim derdimiz salt aramızda daha hızlı sohbet edip, video paylaşmak ise, sakın ola 5G'ye geçmeyelim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 39 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma